Çocuklarda ateşe dikkat
SAĞLIK, 27 Ocak 2021 06:58Çocuklarda ateşin her zaman dikkate alınması gerektiğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Aslı Yalçınkaya “1 yaş altı bebekler her ne olursa olsun ateşlendiklerinde bir çocuk hekimi tarafından değerlendirilmelidir. Ateşe ishal-kusma eşlik ediyorsa sıvı kaybını arttırarak daha riskli hale gelebilir” dedi.

Lara Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Aslı Yalçınkaya, çocuklarda yüksek ateş hakkında açıklamalarda bulundu. 1 yaş altı bebekler her ne olursa olsun ateşlendiklerinde bir çocuk hekimi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Yalçınkaya, yaş gruplarına göre enfeksiyon etkenleri ve bunların sebep olabileceği problemlerin farklı olabileceğine dikkat çekti. Yalçınkaya, " Ateşe ishal-kusma eşlik ediyorsa sıvı kaybını arttırarak daha riskli hale gelebilir. Su çiçeği gibi bazı hastalıklar bebeklerde çocuk hastalara göre daha ağır seyredebilir. 6 ay-6 yaş arası çocuklarda ateşin febril konvülzyon denilen ateşli nöbete yol açma ihtimali varken daha büyük çocuklarda bu risk çok çok daha azdır. Bu gibi durumları ailelerin değerlendirmesi yeterli olmayacağı için ateşi olan çocuğu mutlaka bir çocuk hekimi değerlendirmelidir” dedi.
Ateş nedir
Ailelerin çocuk acil servislerine ve çocuk polikliniklerine en sık başvuru nedeni olan ateşin, vücut sıcaklığının normal değerlerin üzerinde olması olarak tanımlandığını hatırlatan Dr.Yalçınkaya, yenidoğan bebeklerdeki ateş, bazı kaynaklarda 37.8°C olarak tanımlanabilmekle birlikte son zamanlarda kabul gören genel görüşün, yenidoğan dahil tüm çocukluk döneminde 38°C (rektal) vücut ısısının ateş olarak kabul edilmesi yönünde olduğuna dikkat çekti. Uzm. Dr. Yalçınkaya, ateşin nedenlerini şu şekilde sıraladı: “Ateş; üst solunum yolu enfeksiyonu (nezle, grip, soğuk algınlığı, bademcik iltihaplanması, kulak enfeksiyonu), sindirim sistemi hastalıkları, idrar yolu enfeksiyonu, diş çıkarma, aşılama gibi daha basit nedenlere bağlı oluşabileceği gibi zatürre, abse, endokardit gibi kalp enfeksiyonları, romatizmal hastalıklar, periodik ateş sendromları(PFAPA) , Covid-19 enfeksiyonu, menenjit, sıcak çarpması, çocukluk çağı neoplazmları (lösemi,lenfoma, nöroblastom,Willm’s tümörü vb.) , Kawasaki, yenidoğan döneminde sepsis, yenidoğan döneminde beslenememeye veya sıvı kaybına bağlı oluşan dehidratasyon gibi çok daha ciddi durumlar da ateşin nedeni olabilir.”
Şiddetli bir hastalığın belirtisi olabilir mi
Ateş yüksekliğinin derecesi ile hastalığın şiddeti arasında bir ilişki olmadığını belirten Dr. Yalçınkaya, “Çok basit enfeskiyonlar yüksek ateş ile seyredebileceği gibi şiddetli enfeksiyonlar hafif ateş yüksekliği ile seyredebilir. Bazı hastalıklar vardır ki gözden kaçırıldığı ve atlandığı taktirde ölüme ve sakatlıklara neden olmaktadırlar. Bu nedenle bir çocuk hekimi tarafından ivedilikle değerlendirilip tanı konulmalı ve tedavisine başlanmalıdır. Bunlardan bazıları: vücutta döküntü, genel durum bozukluğu ve yüksek ateş ile seyredebilen meningokok enfeksiyonu; 5 günden uzun süren ateş, gözlerde kızarıklık, dudaklarda-dilde kızarıklık, boyunda şişlik gibi belirtilerle ortaya çıkan Kawasaki sendromu ; yine düşmeyen nedensiz ateş,kilo kaybı, solukluk, karında şişlik gibi belirtilerle ortaya çıkabilen çocukluk çağı kanserleridir. Ateş her zaman ciddiye alınması gereken bir durumdur. Ateş yönetimindeki en önemli adım ateşin nedeninin belirlenmesidir” dedi.
“Bilinç değişikliğine neden olabiliyor”
Ateşin yükselmesiyle birlikte vücutta birtakım değişikliklerin olabildiğini belirten Dr. Yalçınkaya, “Ateş yükseldiğinde vücudun oksijen gereksinimi artar. Kalori ve sıvı gereksinimi artar. Fiziksel rahatsızlığa neden olur. Bilinç değişikliklerine (baygınlık, sayıklama) neden olabilir. Konvülzyonu( nöbet) tetikleyebilir. 42ºC’nin üzerinde nörolojik hasara neden olabilir ama nadir rastlanan bir durumdur” açıklamasında bulundu.
Ateş düşürücü
Uzm. Dr. Aslı Yalçınkaya, Ateşi düşürmenin bir hastalığın varlığını perdelemeyeceğini, aynı zamanda ateş düşürücü ilaçların hastalığı da tedavi etmeyeceğini belirterek, ateş yükseldiğinde ebeveynlerin yapması gerekenlere de dikkat çeken Dr. Yalçınkaya, “Öncelikle ateşli çocuğun üzeri çıkartılmalı ve çok ince giysilerle kalması sağlanmalıdır. Parasetamol veya ibuprofen (1 yaş üstü kullanımı uygun) verilmelidir. Oda ısısının sıcak olmadığından emin olunmalıdır. İdeali 21-22 derecedir. Ateş derecesinin yüksek olduğu durumlarda periferik soğutma uygulayabilirler. Ayrıca ateş vücuttan sıvı kaybına neden olduğu için çocuklar sıvı alımına teşvik edilmelidir. Anne sütü alan bebekler bol bol emzirilmelidir” diye konuştu.
Periferik soğutma
Periferik soğutmayla ilgili açıklamalarda da bulunan Dr. Yalçınkaya , “30ºC civarında ılık suya bez daldırılır. Çocuk oturtulur ve bu bezle vücut silinir. Islak bezler koltuk altına, bileklerine, dirsek iç yüzeylerine, dizlerin arkasına, kasıklara konulabilir. Ilık duş da aldırılabilir. Sirkeli su veya kolonyalı su ile vücudun soğutulmaya çalışılması doğru değildir.” Ateşli durumlarda yapılmaması gerekenleri de şu sözlerde açıkladı: “Ateşin düşürülmesi için aspirin kesinlikle kullanılmamalıdır. Kullanıldığında Reye sendromu gibi tehlikeli bir duruma neden olabilir. Ateşin yükselmesi esnasında vücutta titreme olduğunda bu üşüme zannedilip giydiği kıyafetler arttırılmamalı, üzeri kat kat örtülerle örtülmemelidir” dedi.
Ateş belirtileri
Çocukların çoğu ateşlendiklerinde veya ateşleneceklerinde belirli sinyaller verdiklerini kaydeden Dr. Aslı Yalçınkaya, “Örneğin ateşli çocuğun cilt rengi solar veya mermer görüntüsü dediğimiz mor ile karışık alacalı bir renk alabilir. Genellikle çok yüksek ateş derecelerinde vücut sıcak olup eller ve ayaklar çok soğuktur. Yanaklar kızarabilir. Huzursuzluk olabilir. Ateşli çocuk aşırı ağlayabilir veya ağlamayıp halsiz baygın uykuya meyilli bir görüntüsü olabilir. Emmek istemeyebilir. Solunum hızı değişebilir; hızlı veya çok yavaş soluk alıp verebilir. İnleyebilir” ifadelerini kullandı.
Ateş düşürücülerin kullanım süreleri
Kapağı kapalı olduğu sürece son kullanma tarihine kadar kullanılabileceğini belirten Dr. Aslı Yalçınkaya, Oda sıcaklığında +15 ile +25 derece arasında saklanmalıdır. Buzdolabına konulmamalıdır. Kapağı açıldıktan sonra yine oda sıcaklığında +15 ile +25 derece arasında saklanmalı ,buzdolabına konulmamalı ve açılmasının üzerinden 1 ay geçti ise atılmalıdır” dedi.
Ateş ölçüm cihazı
Dr. Yalçınkaya, ateş ölçüm cihazlarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Civalı termometreleri kolay kırılabildikleri ve kırıldıklarında etrafa civa saçabilecekleri ve civada vücudumuza çok zararlı olduğu için artık tavsiye edilmemektedir. Elektronik dijital termometreler herkesin kolayca ulaşabileceği bir maliyettedir ve rektal, ağızdan ve koltuk altından hızlı ölçüm yapabilmektedirler. Kızılötesi kulak termometreleri saniyeler içinde ölçüm yapar. Hızlı ölçüm yapması hareketli çocuklar için büyük avantajdır. Kulak zarı ve çevresinden ölçüm yaptıkları için doğru ölçüm oranları çok yüksektir. Kızılötesi alın termometreleri saniyeler içinde ölçüm yapar. Temaslı veya temassız olabilirler. Alın dış vücut yüzeyi olduğu için her zaman doğru vücut sıcaklığını vermeyebilir. Sık kalibrasyon gerektirir. Hastanelerde ve sağlık merkezlerinde kalibrasyon sıklıkla yapılmaktadır. Evde bu kalibrasyon şansı olmadığı için ve dış vücut yüzeyinden ölçüm yaptığı için ölçümlerin doğruluk oranı kulak termometreleri kadar yüksek değildir.”
SAĞLIK, 27 Ocak 2021 06:58
Yorumlar (0)

Anadolu Birliği Partisi Genel Başkanı Bedri Yalçın’dan Dr. Köksal Selçuk’a Önemli Açıklamalar

Başkomutana çağrı....

BAŞKAN BÖCEK’İN DİPLOMASI SAHTE Mİ?

AESOB Başkanı Adlıhan Dere'den ABP Genel Başkanı Bedri Yalçın'a Ziyaret

Geleceğin kadınları, bugünün güçlü adımlarıyla yetişiyor

Antalya dahil 4 ilde dolandırıcılara kripto operasyonu

Altın fiyatlarında son durum?

Provokasyon partisine dönen CHP çok yoğun şaibe ve şüphe altındadır

Antalya’nın Markaları Küreselleşme Yolunda

Jandarma, Canlar Şenliği'nde KADES'i Tanıttı

12 Ayrı Yasa Dışı Alkollü İçki İmalathanesi Deşifre Edildi, 137 Şüpheli Yakalandı

Siber Suçlarla Mücadele Kapsamında 68 İlde Gerçekleştirilen Operasyonlarda 169 Şüpheli Yakalandı

Resim Yarışmalarında ödüllere doymayan gururumuz FATIMA ERVA EREN

Devlet Sanatçısı Beste Özdemir’den Ankara’da Türk Halk Müziği Ziyafeti

Anahtar Parti İl Başkanı: "Çocuklarımızı Kaderine Terk Etmeyeceğiz"

Adnan Asar’dan SGK İl Müdürü Tanrıöver’e Ziyaret

ANTALYA’DA KONYA RÜZGARI ESİYOR: KONYA MİRAY ETLİ EKMEK SALONU

Fatih Bayhan, Sebîlürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’nin Başarısının Arkasında

Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, Samsun Rotary Kulübü’nde Kalkınma ve Refahı Anlattı

Ferhat Durmuş, "Gönül Dağı Nefesi" Konserinin Müzikal Başarısının Mimarı

Selma Geçer, Azerbaycan’ın Coşkusunu "Gönül Dağı Nefesi" Konserinde Yükseltti

Sabiha Karaosman, Gönül Dağı Nefesi Konseri ile Kültür ve Sanat Dünyasına Katkı Sağladı

Figen Kaya'nın Sunumuyla "Gönül Dağı Nefesi" Yaza Merhaba Konseri Coşkusu

Bursa’nın Usta İsmi Celal Çavdar’dan Ahlak ve Emek Dolu Bir Hayat Dersi

WhatsApp Üzerinden Büyü Tuzağı: Serkan Taşkıran Yakalandı

Sanatımın Kölesiyim, Paranın Değil” Celal Çavdar’dan Ustalık ve Ahlak Dolu Bir Hayat Dersi!

TERMELİLER GAZZE İÇİN TEK YÜREK OLDU

Aquamarine Denizcilik, AMT Tekne'nin Antalya Bayiliğini Üstlendi

Antalya Turizmine Değer Katan İş İnsanları ve 27 Haziran'da İşletmelere Ödül Töreni Düzenlenecek

Turan Devletleri Teşkilatı Arama Kurtarma Başkanlığı'na Güvenlik Birimlerinden Ziyaret

Mellililer Dernek Başkanı Ercan Öztürk ile Başkan Hakan Tütüncü Sabah Kahvaltısında Buluştu

Global Otomotiv’den Güvenlik Güçlerine Anlamlı İkram

Antalya sürdürülebilir turizmin yeni lideri oluyor

ANTALYA TURİZMİNE DEĞER KATANLAR ÖDÜLLERLE TAÇLANIYOR

Antalya’da Türk Halk Müziği Rüzgârı: “Yaza Merhaba” Konseriyle Sanatseverlere Unutulmaz Bir Gece

İstanbul Depremi'ne KKTC AKUT’tan Daima Hazırız Mesajı

HAKAN TÜTÜNCÜ’DEN GÖNÜL BAKIR’A ANLAMLI ZİYARET!

UNUTULMAZ BİR DİYARBAKIRSPOR- FENERBAHÇE ANISI

MEHMET TALİH’E ANLAMLI ÖDÜL: BAŞARISI BULUNDUĞU HER ALANA DEĞER KATIYOR
