Merkez Bankası’nda (TCMB) başkan değişiminin zor ve yeni kazanılmaya başlanan kredibilite yerine soru işaretleri ve güven endişelerini getirirken yatırımcılar artan risklere dikkat çekerek TL varlıkları yeniden fiyatlıyorlar.
TL dün dolar karşısında yüzde 10’a yakın değer kaybederken borsa ve bankacılık endeksi de benzer şekilde yüzde 10 değer kaybı yaşadı. Bu TL için son 20 yılda görülen en büyük ikinci piyasa hareketi.
-
(%-0,44)
BIST100 Endeksi güne beklentilerin üzerinde bir düşüş hareketi ile başladı. Açılış 74,36 puan düşüşle 1304,89 puandan gerçekleşti. Devre kesici sistemi devreye girdi.
Türkiye’nin 10 yıllık gösterge tahvil getirisinin 500 baz puan üzerinde yükselişle yüzde 19’u aşması ayrıca bankacılara göre büyük bir endişe kaynağı.
Yabancı yatırımcılar kasım ayı başında ekonomi yönetimindeki değişim sonrası Türkiye piyasalarında pozisyonlarını yaklaşık 20 milyar dolar artırdılar. Bunun 4 milyar doları lokal tahvil piyasasında yaşandı. Aynı dönemde sınırlı bir miktar hisse girişi 16 milyar dolar civarında swap girişi de yaşandı.
Yabancıların bu adımlarla TL cinsi iç borçlanma içerisindeki payı kasım başından mart ortasında kadar yüzde 3’lerden yüzde 6’lara yükseldi. Bu sert bir yükseliş olsa da sadece birkaç yıl önceki yüzde 20-25’li seviyelerden oldukça uzak. Ancak piyasalardaki genel beklenti yılın ortasında yabancı payının yüzde 10’a ulaşabileceği şeklindeydi.
BELİRSİZLİK ARTTI ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK AZALDI
Türkiye’ye kasımdan itibaren giriş yapmış yatırımcılar dün varlık değerlerinde büyük kayıplar yaşadı. Yatırımcılar Türkiye’de ekonomi politikalarının önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceğini tam olarak kestiremediklerini belirtiyorlar. Yatırımcılara göre Türkiye ekonomisi için belirsizlikler arttı öngörülebilirlik azaldı.
Tüm bu endişeler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, görevde kaldığı beş aydan kısa sürede 875 baz puan faiz artışına giden Naci Ağbal’ı Merkez Bankası (TCMB) başkanlığı görevinden almasının ardından geldi. Erdoğan, Ağbal yerine kendisi gibi yüksek faizi eleştiren Profesör Doktor Şahap Kavcıoğlu’nu atadı. Görevden alma beklentilerin üzerinde 200 baz puanlık faiz artışından sadece iki gün sonra geldi.
AKP’DEN SERBEST PİYASA VURGUSU
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve AKP’de ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Nurettin Canikli “serbest piyasa mekanizmasından” uzaklaşılmayacağına dikkat çekti.
Canikli sermaye hareketlerindeki liberalizasyonu “kırmızı çizgi” olarak tanımladı.
İşlemcilere göre TL’de dün, geçmiş dönemde görülen rezerv satışı gibi piyasa kuralları dışında bir uygulama ya da fiyatlama görülmedi. Önümüzdeki dönemde yabancıların Türkiye piyasalarındaki payını artırmayacağı bir senaryoda yaşanacak piyasa tepkisine ekonomi yönetiminin nasıl yanıt vereceği de önemli bir soru işareti.
BAZI YATIRIMCILAR SERMAYE KONTROLÜNDEN ENDİŞELİ
Analistler son iki yılda TCMB’nin kamu bankaları aracılığıyla gerçekleştirdiği rezerv satışı, aktif rasyosu ve swap kısıtlamaları uygulamaları gibi piyasaya müdahalelerin yapıldığına dikkat çekiyor. Piyasa fiyatlamalarındaki olumsuz beklenti ve fiyatlamalarında aynı müdahalelerin yeniden yaşanabileceğinden endişe ediyorlar.
Çok daha sınırlı olsa da yine de bazı yatırımcılar zaman zaman gündeme gelen ancak AKP döneminde hiç uygulanmayan sermaye kontrolü endişelerini de dile getirdiler. Benzer görüşler geçmiş yıllarda da birçok kez oluştu ancak defalarca reddedildi ve hiç uygulanmadı. Ekonomi yönetimi dün de bu yöndeki uygulamaları reddetti.
TCMB Başkanı Kavcıoğlu ilk açıklamasıyla rutin tarih olan 15 Nisan’dan önce bir faiz indirimi yapılabileceğine yönelik piyasa endişelerini giderdi. TCMB’nin bir sonraki PPK kararı 15 Nisan tarihinde. Bankacılar hafta sonunda bu tarihten erken bir PPK ile faiz indirimi yapılıp yapılmayacağını anlamak için Kavcıoğlu’nun ilk açıklamasını beklediklerini söylemişlerdi.
Bankacılara göre mevcut politika faizinin yüzde 19’da bulunması ise satış baskılarını sınırlayan bir etken.
RESMİ AÇIKLAMA YOK
Piyasalar siyasilerin sürece ilişkin yorumlarını beklerken Ağbal’ın neden görevden alındığına dair resmi bir açıklama yapılmadı. Konu hakkındaki ilk yorum Canikli’den geldi.
Canikli, “Hükümetin, optimal pozitif reel faiz seviyesinin belirlenmesinde para politikası araçlarını rasyonel kullanmadığını ve bu nedenle de ekonomiye büyük bir mali yük getirdiğini düşündüğü Merkez Bankası başkanını değiştirmesi piyasalara meydan okumak değildir” dedi.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) Kasım 2020’deki 570 baz puandan 300 baz puanın altına kadar geldikten sonra dün 150 baz puan kadar yükseldi.