11 Eylul 2020
Adana'da 7 yıl önce ortadan kaybolan Zeynep Söğüt'ün (22) annesi Arbiye Ballı (53), kızının yıllardır yolunu beklediğini kaydetti. Hamile genç kadının birlikte yaşadığı şahıs ve arkadaşı tarafından anlık bir tartışma sonucunda öldürüldüğü, cansız bedeninin ise valize konup dereye atıldığı ortaya çıktı. Acılı anne, "Caniler öldürmüş kuzumu, sonra da susmuş. Benim evladımdan beter olsunlar. Kızıma nasıl kıydılar?" dedi.
SEVGİLİSİ TARAFINDAN FUHŞA ZORLANDI
Olay, 24 Aralık 2013 tarihinde Seyhan İlçesi Yeşiloba Mahallesi'nde meydana geldi. Eşinden boşanan 2 çocuk annesi Zeynep Söğüt ile Savaş Sanatman birlikte yaşamaya başladı. Taksicilik yapan Sanatman tarafından başka erkeklerle para karşılığı ilişkiye zorlandığı öne sürülen Söğüt, birlikte olduğu kişilerden birinden hamile olduğunu fark edince durumu Savaş Sanatman'a söyledi. Çocuğu aldırmak istemediği öne sürülen Söğüt ile Sanatman arasında tartışma çıktı.
EVE GELEN MİSAFİR GENÇ KADINI ÖLDÜRDÜ
Bu sırada Sanatman'ın akrabası Ersin Yalçınkaya, eve misafir olarak geldi. Sanatman, sabah kahvaltısı öncesi, ekmek almak için markete gitti. Bir süre sonra dönen Sanatman, Yalçınkaya'nın kollarını ve suratını kanlar içinde görünce ne olduğunu sordu. Yalçınkaya, "Zeynep'i öldürdüm. Boğuşma sırasında tırnaklarıyla kollarıma ve yüzüme zarar verdi. Bu iş duyulursa seni de öldürürüm, sakın sesini çıkarma ve bana yardım et" dedi. Bunun üzerine 2 şüpheli, kentte çiçekçilik yapan akrabaları Nazlı Tuğulucan'ın yanına gitti. Yalçınkaya'nın öldürmekle korkuttuğu Tuğulucan'ın aracıyla eve gelmesini, cesedi taşımaya yardım etmesini istediği öne sürüldü.
CANSIZ BEDENİ VALİZE KOYUP DEREYE ATTILAR
Birlikte eve giden şüpheliler, Söğüt'ün cesedini valize koyup Sanatman'a ait taksinin bagajına yerleştirdi. Yalçınkaya, daha sonra Sanatman ve Tuğulucan'a otoyola çıkmalarını, kendisinin arkadan geleceğini, polis çevirmesi veya yol kontrolü olması halinde haber verilmesini istedi. Pozantı ilçesi Bürücek Mahallesi'ne giden şüphelilerden Ersin Yalçınkaya, Zeynep'in cesedinin bulunduğu valizi dereye attı. Birkaç saat sonra tekrar bölgeye giden Ersin Yalçınkaya, valizin yerini değiştirdi. Ardından şüpheliler, kayıp başvurusunda bulundu. Olayın ardından Yalçınkaya'nın diğer iki şüpheliden sürekli para istediği iddia edildi. Tuğulucan, eşiyle birlikte işlettiği çiçekçi dükkanını Yalçınkaya'nın istemesi, vermeyince tehditleri üzerine evini önce Denizli'ye, ardından Antalya'ya, son olarak da Erzurum'a taşıdı. Şüphelilerin, Söğüt'ün annesi Arbiye Ballı'nın 2019'da kızından yıllardır haber alamadığı gerekçesiyle televizyona çıkınca şüpheliler canlı yayına bağlanıp, kendilerinin de haberlerinin olmadığını savundukları ortaya çıktı.
7 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI
Yapılan çalışmalardan sonuç alınamayan Zeynep Söğüt'ün dosyası, cinayete kurban gitmiş olabileceği değerlendirilerek 7 yıl sonra yeniden açıldı. Cinayet Büro ekipleri, Söğüt'ün en son görüştüğü kişi olan Savaş Sanatman'ı sorguya aldı. Ekipler, Savaş Sanatman'ın verdiği ifadeleri çelişkili bulunca, 2013'te kullanılan taksinin plakasını Plaka Takip Sistemi'nden (PTS) sorguladı. Aracın, Söğüt'ün kayıp ihbarının yapıldığı tarihten 2 gün önce Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nda Tekir Gişesi'nden çıkış yaptığı saptandı. Ekipler, soruşturmayı bu yöne kaydırdı. Yapılan sorguda Sanatman, olayı itiraf etti.
"KÜFRETTİ BEN DE YASTIKLA BOĞDUM"
Savaş Sanatman'ın ifadesi doğrultusunda Yalçınkaya ve Nazlı Tuğulucan da yakalanarak gözaltına alındı. Ekipler, Söğüt'ün cesedinin atıldığı Pozantı ilçesi Bürücek Mahallesi'nde de arama yaptı. Özel eğitimli köpeklerle yapılan aramada, içinde genç kadının cesedinin olduğu valiz bulundu. Valizde yapılan incelemede, birkaç kemik parçasına rastlandı. Şüphelilerden Ersin Yalçınkaya sorgusunda, "O gün Zeynep ile evde tektik, bana boşandığım eşim hakkında bir şeyler söyledi. Ben de dedikodu yapmaması gerektiğini söyledim. Küfretti, ben de yastıkla boğdum" dedi. Nazlı Tuğulucan ise olaydan dolayı her gün vicdan azabı çektiğini, bu cinayeti itiraf etmek isteğini, ancak Yalçınkaya'nın tehdit ve baskılarından korktuğunu öne sürdü.
TAHLİYE OLABİLMEK İÇİN KİREÇ SÖKÜCÜ İÇMİŞ
Dört kez evlenip boşanan Ersin Yalçınkaya'nın, olay öncesi 'yağma ve gasp' suçlarından tutuklu bulunduğu cezaevinden şartlı tahliye olduğu belirtildi. Yalçınkaya'nın cezaevinden sağlık sebebiyle tahliye olabilmek için kireç sökücü içtiği, kaldırıldığı hastanede midesinin yarısının alındığı ifade edildi. Emniyette sorguları tamamlanan Savaş Sanatman, Nazlı Tuğulucan ve Ersin Yalçınkaya, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
"EVLADIMA NASIL KIYDILAR?"
Kızı Zeynep Söğüt'ün cesedinin bulunduğu ve zanlıların tutuklandığı haberini alan anne Arbiye Ballı, "7 senedir kızımın yolunu bekliyordum, bu haberi beklemiyordum hiç" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Anne Ballı, "Her gün, her saat, her dakika kızımı bekledim. Caniler öldürmüş kuzumu, sonra da susmuş. Cezaevinde ölmesinler, parça parça olsunlar, benim evladımdan beter olsunlar. Ben evladıma bakardım. Yakalanıp tutuklanmalarına çok sevindim. Devletten Allah razı olsun. Devletin adaleti büyüktür, yanına bırakmadılar. Adalet yerini buldu. Orada ölmesinler de sürünsünler. Biz evladımızdan haber bekliyorduk. Hiç bu haberi beklemiyorduk. Benim kızım bunları yaşamayı hak etmiyordu. Allah onların cezalarını versin. Nasıl sustunuz 7 sene? Ben kızımı gözümün yaşıyla, ağlaya ağlaya büyüttüm. Nasıl kıydılar?" diye konuştu.
"SAVAŞ'LA BİRLİKTE OLUNCA AİLEDEN UZAKLAŞTI"
Katil zanlılarından olan Savaş Sanatman ile birlikte yaşamaya başladıktan sonra kızı Zeynep Söğüt'ün aileden uzaklaştığına dikkat çeken Ballı, şunları söyledi: "Savaş ile birlikte olmaya başladıktan sonra hepimizden uzaklaştı. Aileden uzaklaştı. Kızım benim telefonlarımı çok açmazdı. Demek ki Savaş'ın elindeymiş telefonlar. Arada bir sesini duyururdu, 'tamam anne işim var' derdi. Demek ki Savaş açtırmıyordu, ben arayınca telefonları kendi kapatıyordu."
"TELEVİZYONA BAĞLANIP, SUÇU BAŞKALARINA ATIYORDU"
2019'da kızını bulmak için televizyon programına çıktığında Savaş Sanatman'ın telefonla bağlanarak konuları hep saptırdığını vurgulayan Ballı, şöyle konuştu: "Suçu başkalarının üzerine atıyordu. 'Annesi, babası, kardeşi biliyor' diyordu. Savaş'ın bildiğini biliyorduk biz ama elimizden bir şey gelmiyordu. Ben baştan beri Savaş'tan şüpheleniyordum. Kimin yanında gidebilir? Zeynep, Savaş'ın sağ koluydu. Hiç yanından ayrılmıyordu ki. Telefon açtığımızda bile taksideyken 'Zeynep yok, telefonunu burada unutmuş' diyordu. Yalan söylüyordu. Savaş bırakmazdı ki Zeynep'i, bırakacak biri değildi. 'Ben öldürmedim, eski kocasına gitti, babasına gitti. Benim hiçbir ilgim, bilgim yok' diyordu. Zaten 3'ü kurmuş öldürmüştür."